Bir Gönül Çağrısı
Ey Ümmet-i Muhammed ; “Allah ve melekleri, peygamberi çok salat ederler, Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (El-Ahzab-56)

“Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.”


“Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”

Bir Gönül Çağrısı
Ey Ümmet-i Muhammed ; “Allah ve melekleri, peygamberi çok salat ederler, Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (El-Ahzab-56)

“Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.”


“Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”

Bir Gönül Çağrısı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bir Gönül Çağrısı


 
sonsuzlukAnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapZiyaretçi Defteri

 

 Güzel bir yazı...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
canparçası
Site Moderatör
Site Moderatör



Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 20/11/09

Güzel bir yazı... Empty
MesajKonu: Güzel bir yazı...   Güzel bir yazı... Icon_minitimeSalı Şub. 23, 2010 7:28 pm


Gör(ün)düğünü görüyor musun?



KAÇIRMA GÖZLERİNİ kendi gözlerinden! Bakışlarını umursamaz bir boşluk arıyorsan, boşuna... Aynaların hepsi gözlerine tutulmuş... Bakışların en güzeli senin gözlerine dikili. Görmelerin en özeli senin gözlerine göz koymuş, unutma...

Gözlerinin değdiği her yüz(ey)de, senden önce O'nun bakışı var. Senin kendi gözlerini görüşün, O'nun senin gözsüzlüğünü görüşünden çok sonra... Senin kendini görmen için bile var olman gerekirken, O seni görmek için var olmanı şart koşmadı. Seni yokluğunda gördü, senin yokluğunu gördü de görür eyledi, görünür eyledi.

O görmemiş olsaydı görmen gerektiğini, gördüm diye sevdiklerin karanlıkta kalırdı. O görmemiş olsaydı görünmediğini, göründüm diye sevindiklerin yabancı kalırdı.

Gözlerini O'nun bakışından kaçırdığını sanıyorsan, kirli bir aldanış bandajıyla kör ediyorsun kendini. Bakışını hesap sorulmaz sanıp da, hesapsızca bakıyorsan, kendi kendini hiç bulamayacağın talihsiz bir körebe oyunundasın...

Kaçamak bakışlarla avladığın güzellere, senden önce O bakıyor. Nasıl olur da, zaten O'nun var ettiği yüzlere, O'na rağmen, O'ndan habersiz bakıyor olabilirsin? Kendi güzelliklerini ve zindeliklerini sergileyerek var olduğunu sanan edep yoksunları, yokluklarına acındığı için var edildiklerini nasıl görmezden gelirler? Güzel görünmelerine güvenip O'nun gördüğünü görmezden gelen "frikik verme" ustaları ve beden simsarları, kimseler görmezken de, herkesin gözü önündeyken de, herkesin gözünden yittiğinde de kendilerini göreni nasıl bilmezler?

Bir yere gizleneceğini sanma sakın! O'nun görmesini görmemek için baktığın her yüzde O'nun eşsiz görüşü var... O görmese nasıl güzel olurdu güzeller, nasıl güzel görürdü gözler, nasıl güzel görünürdü görünenler..

Haince kaydırdığın bakışlarının pervazında O'nun bakışı nöbet tutuyor. Hayır, hayır... Kırma aynaları boş yere; baktığın her yerde O'na görünen gözlerin önce sana hesap soruyor.

Baktıklarına bak yeniden... Kendi gözlerinin içine bak bir daha...

Görmek ümidiyle yolunu gözlediğin her şey, ancak sana görünür hale gelince değdi gözüne... Gözlerini sana göz göre göre veren, hem gözsüzlüğünü gördü, hem gözsüzlüğünü göremediğini gördü. Gözlerinin göreceklerini gözlerin görmeden önce gördü de gözlerinin önüne koydu. Yoksa, ne ışığa değerdi gözlerin ne de ışık görmene değer güzellere değerdi. Sadece gözlerin değil, ışık bile kör kalırdı; O görmeseydi gözlerin görmediğini.

Hâlâ her şeyi retina dediğin ışığa ve renge duyarlı tabaka sayesinde gördüğün iddiasında mısın?

Işığa duyarlı o yüzeyler sebep sadece... Bahane... O dilerse, gözsüz de görürsün güzelleri: Hiç rüya görmedin mi? O dilerse, ne kadar "açık göz" olsan da, göremezsin güzelliği: Gülleri tekmeleyenleri görmedin mi?

O istemedikçe, gözden hiç kaçmayacakları bile göremezsin!

Peki, kimselere görünmeden yapıp ettiklerinle başlattığın körebe oyununu kazanma ısrarın sürüyor mu hâlâ?

İyi bak gözlerinin içine...

Senin retinan kimsenin retinasına benzemiyor. Biriciksin gözlerinle. Herkesin gözüne değen ışık senin gözüne bambaşka bir açıyla değiyor. Başka görenler gibi değilsin, asla! Demek ki, senin gözünün içine kimsenin gözünün içine bakmadığı gibi bakmış. Sadece bakmış mı? Hâlâ bakmakta. Retinan her an o biricikliğiyle orada. Gözünün bile kör olduğu yerde. Sadece O'nun her an baktığı yerde. Farkında mısın, O şimdi gözlerinin içine yeni/den bakmakta? Sen gözlerini kapatsan da, O gözlerinden bakışını ayırmamakta...

Kimseye göstermeden yaptıklarının kimsesiz kaldıklarına emin misin?

Elindeki kudret sandığın kibir zırhını delecek bir bakışın kâinatta peşin sıra dolaşmadığına nasıl bu kadar güven duyabilirsin?

Seni kimse görmeyi bile aklına getirmezken, seni görmeyi ve göstermeyi uygun bulan Efendinin huzuruna yüzün yerde çıkmaya utanmayacak mısın?

Aklınla bulamadıklarını vahyin sana emanet ettikleriyle bulmaktan uzak durmaya daha ne kadar devam edeceksin?

Boşuna gizlenmeye kalkma... gözleniyorsun!

Gözlerin açık adresidir O'nun görmesinin...

"Gözler onu görmez; O gözleri görür...." [En'am, 103]

Sakın unutma

(İrfan Gürkan Çelebi'ye teşekkürlerimle...)

SENAİ DEMİRCİ
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Güzel bir yazı...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bir Gönül Çağrısı :: islam ve ahlak :: Serbest Kürsü-
Buraya geçin: