Bir Gönül Çağrısı
Ey Ümmet-i Muhammed ; “Allah ve melekleri, peygamberi çok salat ederler, Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (El-Ahzab-56)

“Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.”


“Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”

Bir Gönül Çağrısı
Ey Ümmet-i Muhammed ; “Allah ve melekleri, peygamberi çok salat ederler, Ey müminler! Siz de ona salavat getirin ve tam bir teslimiyetle selam verin.” (El-Ahzab-56)

“Bana en yakın olanlar, üzerime en çok salavat getirenler olacaktır.”


“Meclislerinizi salavat ile süsleyiniz.”

Bir Gönül Çağrısı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bir Gönül Çağrısı


 
sonsuzlukAnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yapZiyaretçi Defteri

 

 ...SEVMEK...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
canparçası
Site Moderatör
Site Moderatör



Mesaj Sayısı : 118
Kayıt tarihi : 20/11/09

...SEVMEK... Empty
MesajKonu: ...SEVMEK...   ...SEVMEK... Icon_minitimeSalı Şub. 23, 2010 7:36 pm



Adam/kadın bahçesine körkütük âşık değildir. Adam/kadın bahçesini sadece sevmektedir. Basit ve yalın bir halle hallenip sevmektedir. Dağın zirvesinde sarhoş bir âşık değil, yayladaki hüşyar bir kalbin sahibidir.

Adam/kadın bahçesini sevmektedir. Ona bağlanmıştır. Kalbinden bahçesine bir yol açılmıştır. Bu hissi bir yol değildir yalnızca. Adam/kadın kalbindeki cezbedici duygularla meşgul değildir. Bahçesiyle, bahçesindeki her bir varlıkla meşguldür.

Adam/kadın bahçesine değer verir. Onu önemser. Onun büyümesini, gelişmesini düşünür. Onun geleceğini düşünür.. Kendinden ona doğru uzanır. Kendini parantez içine almayı bilir. En önemlisi, önce zarar vermek istemez ona. Bundan korkar, ödü patlar, attığı adımları dikkatlice atar.

Adam/kadın bahçesini çekici bulmaktadır. Aralarında cezbe alanı oluşmuştur. Gözlerini ondan alamadığı zamanlar olur. Bir çift gözünü bahçesinin üzerine salar. Duygularıyla meşgul, şaşkın âşıklar gibi saatlerce öylece bakakalmaz ama. Bahçesine emek verir. Elini taşın altına koyar. Sorumluluklarını yerine getirir. Bahçesi için alınteri döker. Güneşin altında yanmaya da soğuk ayazda üşümeye de razıdır.

Adam/kadın bahçesini sevmektedir. Bahçesinin büyümesi ve gelişmesi için erkenden kalkar. Uykusundan fedakârlık eder. Bahçesi için gerektiğinde isteklerinden, arzularından vazgeçebilir.

Bahçesini geliştirmek için kendisinin de gelişmesi ve büyümesi gerektiğini bilir. Çiçeklerle, bitkilerle, ağaçlarla daha çok ilgilenmek, onlara daha iyi bakabilmek için kendini öğrenmeye adar. Bahçecilik, toprak cinsi, gübre, ekme ve budama ile ilgili yeni şeyler öğrenir. Bilgilerini yeniler. Kendini yeniler.

Adam/kadın bilir ki bahçesini ne kadar tanırsa onu daha çok sevecektir. Bunun için pür dikkat gözlem yapar. Gelişmeleri, değişimleri izler. İnce ayrıntıları yakalar. Ne zaman budama yapacağını bilir. Ne zaman gübreleme yapacağını. Bahçenin güneş tepede olduğunda sulanmayacağını, sabahın erken bir vaktinin ya da ikindi vaktinin sulama için en münasip zaman olduğunu öğrenmiştir.

Bahçesini tanımaya çalışır, yani onu dinler. Kalbinin duyargalarını açar. Bahçesinin dilini öğrenir. Kelimelerinin anlamını çözer. Bahçesinin sembollerini, imgelerini tanır. Leb demeden leblebiyi anlar hale gelir. Bahçesinin konuştuğunun bilincindedir. Kendine bir şeyler anlattığının. Bahçesini dinlerken sadece onu dinler. Eli işte gözü oynaşta değildir.

Adam/kadın bahçesinin tarihçesini de bilir. Bilir ki bir şeyi seviyorsan onun kaderini de seviyorsundur. Bahçesinin yaşamış oldukları adeta onun yaşadıklarıdır. Adam/kadın bahçesinin şimdiki halinden gelecekteki haline de uzanır. Bahçenin gelecekte yaşayacağı olası sorunları düşünür. Onun için endişe eder. Çiçekleri, ağaçların, bitkilerin geleceğini düşünür.

Adam/kadın bahçesini sevmektedir. Onu kötülüklerden, belalardan, musibetlerden korumaya çalışır. Elinden geldiğince. Bahçesini çitle çevirir. Ama onu koruyacağım diye sıkboğaz etmez. Duvarlar örmez ona.

Bahçe onun dışında bir varlık gibidir. Aynı zamanda bahçesi onun içine dolar, onun içine yerleşir. Tüm varlığıyla gelip içine yerleşir. Bahçesi hakkında bildiği şeyler, bahçesiyle geçirdiği zamanlar onun kimliğinin, geçmişinin ve bilgeliğinin bir parçası olur.

Adam/kadın bahçesini sevmektedir. Ona özen gösterir. Onun varlığını onaylar, değerini bilir, önemser. Onunla bencilce olmayan bir ilişki kurmaktadır. Onunla bütün varlığıyla ilişki kurmaktadır. "Bu ilişkide bana ne var?" sorusunu sormaz. "Bu ilişkide onun için ne yapabilirim?" diye sorar. İlgilenmek onun dünyadaki var olma şeklidir. Belirli, tek bir varlıkla özel, sihirli, ele geçmez bir bağlantı değildir bu. Adam/kadın bahçesinin sadece kalbine değil bütün varlığına hitap eder.

Adam/kadın sevdiğine/bahçesine elini uzatır. Sevmek kendi dışındaki varlığa uzanmak demektir. Adam/kadın bahçeye tutulup kalmamıştır, bahçeye doğru uzanmıştır. Aralarında bir cezbe husule gelmiştir. Bahçesi büyür, büyüyen bahçe onun içinde de büyür ve adam/kadın da büyür. Bu sevmenin, merhamet ve şefkatin dünyadaki ödüllerinden biridir.

Adam/kadın bilir ki bahçe O'nundur, O'nun emanetidir. Emanete özen gösterilmeli, üzerine titrenmelidir. Adam/kadın bahçeyi O'nun adına O'nun için sever. Adam/kadın bahçeyi O'nun adına ve O'nun için severken aslında O'nu sevmektedir.
MUSTAFA ULUSOY
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
...SEVMEK...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bir Gönül Çağrısı :: islam ve ahlak :: Genel konular-
Buraya geçin: