{{{ Sevgililerin En Güzeline }}}
Kimse unutamaz seni!
Mümkün mü seni unutmak
Mümkün mü adını anmadan bir an yaşamak
Ruhum sende bulur yeniden dirilişi,
Ve sende kavuşur sevdaların en güzeline.
Her an sana doğru bir hicret başlar yüreğimden.
Gizler beni örümcek ağı;gizler hicretin güvercini,
Büyürüm hicretinle her an yeniden çoğalırım.
Seninle doğarım ben her dakika,
Ve her dakika bir yaşıma daha girerim seninle.
Seni bulurum mevsimlerde,
Dakikalarda seni yaşarım.
Yere düşen her yağmur tanesinde bir kez daha seninle ıslanırım;
Her yağmur tanesinde bir nur inermiş yeryüzüne,
İşte sen bize inen nursun,rahmetsin üzerimize,
Yağ üstümüze nurunla;yine,yeniden sırılsıklam ıslat bizi ya nebi,
Sana o kadar ihtiyacımız var ki:
Sensiz yaşamayı öğrenemedik
Sensiz ayakta kalamadık.
Mümin'in mü'mine gülümsemesi sadakadır derdin;
Gülümsemek şöyle dursun;birbirimize bakmayı bile unuttuk,
Unuttuk öğrettiğin şarkıyı,
Ve unuttuk biz olmayı;
Hadi söyle şarkını yine yeniden öğret bize;
Öğret ki yeniden dirilsin,yeniden huzura kavuşsun şu ümmetin.
Şu anda durabiliyorsak yeryüzünde,
Paylaşabiliyorsak acıları,sevgileri hepsi senin varlığındandır.
Sen en canlı resimsin zamanın yüzünde,
Yeryüzüne gelmenin anlamı,en yüce sevilensin
Güneşimiz,kurtarıcımız,rehberimiz,önderimizsin;
Neşesi yağmalanmış hayatlarımıza en büyük tesellisin sen.
..Asırlar geçti;dünya yine o bildik dünya,
Mevsimler bıraktığın gibi;yine birbirini kovalıyor.
Ama değişen bir şeyler var: Sevgiler uzun yaşamıyor artık,büyümeden ölüyorlar.
Kavgalarsa;hani dokuz canlı derler ya tıpkı öyle;
Asıldıkça asılıyorlar hayata,düşmek bilmiyorlar yakamızdan.
Tükendi miras bıraktığın ümitler,yitirdik renklerin en neşelisini,
Unuttuk severek yaşamayı;
Ve unuttuk ;Kötülüğü terk edip iyiliği emretmeyi;.
İşte gökyüzü;bir bir kaybediyor yağmura gebe bulutlarını,
İşte yeryüzü;özlüyor üzerinde gezdiğin her anı;
Ve özlüyoruz o kutlu yürüyüşünü,
Öyle ki,yürüyüşünün ritminden ıslanırdı Mekke,
Kopmak istemezdi torak bıraktığın ayak izinden.
Ve onu da kaybettik,kaybettik ayak izini; Kalakaldık çölün ortasında.
Şimdiyse; hüznün gölgesi vurmuş yüzümüzle,
Göğsümüze bastırdığımız güllerle,
Dudaklarımızda dualarla gömülüyoruz şehre.
Hüzün hiç yakışmamıştı bize bu kadar;
Niçin yakışmasın?
Mahzun bir peygamberin ümmeti değimliyiz?
Ümmetin olmak bunu gerektiriyorsa;
Bitmesin hiç hüznümüz,susmasın hiç sevda türküleri,
Hiç dinmesin aksın gözyaşımız.
Bırakma bizi efendim,bakışlarını hiç ayırma üstümüzden; Sımsıkıca tut ellerimizden,aşkınla sars yüreğimizi;
Ve sen bizi yürüyenlerin en güzeline yoldaş eyle Allah 'ım;
(AMİN..)