Kim ALLAHu Teâlâ ile kelam ve sohbet etmek isterse Kur'an okumalıdır. Bu
sohbet için günde uygun bir vaktini ayırmalıdır. Hiç değilse bunu namazda
yapmalıdır.
Eğer bir günlük gazeteye göz atmak için ayırdığımız zaman kadar
Yüce Kur'an'ı okumaya veya televizyondaki bir eğlence programı kadar Allah 'ın
kelâmını dinlemeye vakit ayıramıyorsak; kalbimizde ciddi bir manevî hastalığın
mevcut olduğunu kabul edelim...
Buna gaflet ve kalb katılığı denir ki; ilacını bulmaktan çok, içmesi
zordur.
Her mü'min, ALLAHu Teâlâ'ya sevilmek istediği kadar Kur'an-ı
Hakim okumalıdır. Efendimiz (s.a.v):
"Siz Kur'an'la Allah 'a döndüğünüz ve
yaklaştığınız gibi, hiçbir şeyle O'na yaklaşamazsınız." buyurmuştur. (Tirmizî,
Fedâilü'l-Kur'ân, 17.)
Şimdi, erkek-kadın, köylü-şehirli, âmir-memur,
genç-ihtiyar, her mü'minin günlük olarak yüzünden veya ezberinden okuyabileceği
bazı sûreleri ve âyetleri zikredeceğiz.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz, bir
defasında ashâb-ı ki-râm'a hitaben: "Sizden biriniz, bir gecede Kur'an'ın üçte
birini okumaktan âciz midir?" buyurdular. Bu onlara zor geldi ve:
"Buna
hangimizin gücü yeter ki yâ Rasûlellah! dediler. Bunun üzerine
Efendimiz:
"Kul hüvellahu ahad sûresi, Kur'an'ın üçte birine denktir."
buyurdular. (Buhari, Fedâilü'l-Kur'ân, 13; Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 11.) Buna
göre, kim ihlas sûresini üç defa okursa, bütün Kur'an'ı hatmetmiş gibi olur. Hiç
değilse, günde Kur'an-ı Hakim'den bu kadarını okumalıdır.
Rahmet
Peygamberimizin (s.a.v) haber verdiği şu müjde ve kolaylıklardan nasibimizi
almaya bakalım:
"Kim geceleyin Bakara sûresinin son iki âyetini
(Âmerrasûlü'yü) okursa, bu ona yeter." (Buhari, Fedâilü'l-Kur'ân, 10; Müslim,
Müsâfirîn, 255; Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 11.)
"ALLAH bu iki âyeti bana
Arş'ın altındaki hazineden vermiştir. Onları öğrenin, kadınlarınıza ve
çocuklarınıza da öğretip ezberletin. Çünkü bunlar hem salattır, hem duadır, hem
Kur'an'dır." (Dârimî, Fedâilü'l-Kur'ân, 14; Ahmed, Müsned IV,
147.)
"İçinde Âyete'l-Kürsî okunan eve şeytan girmez. Girmişse okununca
çıkar kaçar." (Hâkim, Müstedrek, II, 259; ibnu Hıbban, Sahih, 777.) "Kur'an'ın
kalbi Yâ Sîn'dir. Kim onu Allah 'ın rızâsını ve âhireti isteyerek okursa,
muhakkak günahları affedilir." (Hâkim, Müstedrek, l, 565; Ebû Dâvud, Hadis no:
3121)
"Her mü'minin kalbinde "Tebarekellezî bi yedihil mülk" sûresinin
bulunmasını ne kadar arzu ediyorum." (Hâkim, Müstedrek, l, 565.)
"Mülk
sûresi, kabir azabına mânidir. O kurtarıcıdır; Onu her gece okuyanı kabir
azabından kurtarır." (Hâkim, Müstedrek, II, 498; Tirmizî, 2899.) İnsan ve cin
şeytanlarının şerrinden muhafaza için ihlas, Felak ve Nâs surelerini sabah akşam
üçer defa okumalıdır.
Yukarıda zikrettiğimiz sûre ve âyetler, otururken,
yürürken, işin başında çalışırken" okunabilecek şeylerdir. Abdestli olarak
edebine dikkat ederek okunmaları en güzelidir. Ancak, cünüp ve hayız olmadıktan
sonra, ezberden abdestsiz bile okunabilirler. Hiç okumamaktan iyidir.
Her
mü'minin, günlük olarak az da okusa devam ettiği bir hatmi bulunmalıdır. Kur'an
ve hatim okumayı sâdece Ramazan ayma tahsis etmek doğru değildir.
Yaşı ne
olursa olsun, aklı başında her mü'min, yirmi günlük bir çalışma ile Kur'an-ı
Kerim'i yüzünden okumasını öğrenebilir. Her namazda okumakta olduğumuz namaz
sûrelerini muhakkak yanlışsız okumalıyız. Bir bilenin önüne gidip okuyuşumuzu
kontrol ettirmeliyiz. Çünkü manayı bozan her kıraat namazı da bozar, bu
bilinmelidir.
Kur'an-ı Kerim'i bir beze sarıp duvara asmak, kendimizi dar
ağacına asmaktan farksızdır. Kim ki Kur'an bilmedi, sanki dünyaya gelmedi
demektir.
Hz. Osman (r.a) demiştir ki: "Benim için en kötü ve en uğursuz
gün, içinde Kur'an'ı Hakim'e hiç bakmadığım gündür."